Merhaba,
Bu ayki yazımda sizlere etkili ve yaratıcı liderlerin çok önemli özeliklerinden birisi olan, öğrenme aşkı ve öğrenme merakından söz etmek istiyorum.
Merak; harika sözcüğünün kökü ve felsefi soruşturmanın başlangıç noktasıdır. Einstein’ın dediği gibi; etkin liderler her şeye bir mucizeymiş gibi yaklaşırlar. H. Clinton, bir keresinde eşinin buğday ile ilgili bir kitap okuduğunu ve eşine sorduğunda her şeyin temeli, buğday dediğini belirtir. Yaratıcı liderlerin bildikleri en önemli şey, ne çok şey bilmedikleridir. Öğrenme merakı liderlerin etkili soru sormasını da sağlar.
Steve Jobs için en önemli soru: “Neler kullanıcı deneyimini sekteye uğratıyordu?” sorusuydu. Kristof Kolomb için en önemli soru: “İleride beni ne bekliyor?” sorusuydu.
Merak, içeriye dışarıdan bakabilmektir. Liderin dikkatini yönelttiği şey; kendisi, iş arkadaşları, işin kendisi veya çevresi de olabilir. Liderin bir balık misali suya gömülmemesi gerekir.
” Suyu kimin keşfettiğini bilmiyorum, ama o kişinin balık olmadığı kesin”
1983 yılında Howard Schultz, Seattle’da kurulu küçük bir çekirdek kahve dükkanı olan Starcbucks’ta pazarlama müdürü olarak çalışmaktaydı. Şirketi onu 1983 yılının bahar ayında mağazalarında satabilecekleri yeni, değişik bir kahve ekipmanı bulmak üzere İtalya’da düzenlenen uluslararası bir ev aletleri fuarına gönderdi. Milano’daki otelin fuar alanına yürürken bir espresso barının önünden geçti. Daha önce bir espresso bar görmemişti, girip bakmak istedi. Şık bir mekan oluşu, insanların kendisini rahat hissettiği, tek çalışanı olduğu ve baristanın herkesin ismini bilip sohbet ettiği dikkatini çekti. Gittiği espresso barlardan birinde müşterilerden birinin caffe latte sipariş ettiğini duydu ve daha önce duymadığı bu kahveyi kendisi de sipariş etti. Espressonun nasıl hazırlandığını; sütün buharla ısıtılmasını, üzerine süt köpüğü koyulmasını izledi. Ve kendine sordu: Espresso barları Amerika’da nasıl yeniden yaratabilirim? Starcbucks’ın 3 patronu da fikrini reddettiler….İlk deneyimi çok başarılı olmadı ama sormayı bırakmadı. Ve merak ettiği şey harika bir kahvenin tadını çıkarmak için konforlu ve rahatlatıcı bir ortamı nasıl yaratacağıydı. “ Liderler etkili sorular ile entelektüel sermayeyi teşvik ederler. Bir tartışmayı idare eder gibi ya da tüm yanıtları bilir gibi gözükmezler.” M. Gelb
Etkili liderler soru sorarak bilinenleri tekrar anımsatırlar. Platon’un mağaradan kaçış metaforunda olduğu gibi, öz anımsamayı teşvik etmek için kendilerine ve çalışanlara güçlü sorular sorarlar.
İstediğim değişimi sağlamak için mağaradan kaçış soruları:
Neleri yapmayı bırakmalıyım?
Neleri yapmaya başlamalıyım?
Ve neleri daha az yapmalıyım?
” Bir insanı verdiği cevaplarla değil, sorduğu sorularla değerlendirin” Pierre Marc
Güçlü merak duygusu, onları ortaya çıkmamış potansiyeli teşvik etmeye ve öngörmeye iter. Tıpkı çiftçiler gibi bilirler ki; uygun koşullar sağlandığında potansiyel fışkırır. Yeni ekilmiş ayçiçek tarlalarına baktığınız zaman, bom boş bir tarla gibi görünür. Aslında çiftçiler oraya milyonlarca tohum ekmişlerdir. Çiftçiler, doğru koşullar sağlandığında büyüyecek ayçiçeklerini önceden görürler.
Geri kalmayacağız araştırmadan
Ve bütün araştırmalarımızın sonu
Yola çıktığımız yere varmak
Ve orayı ilk kez tanımak olacaktır.
S. Eliot
Lider, işi değil o işi yapan yeteneği takdir ettiğinde potansiyeli geliştirir. Lider şunu sormalı ve aynı zamanda çalışanın kendi kendisine de sordurmalıdır.
” Bir ay çiçeği misali güneşe dönmek için hangi koşullara ihtiyacım var?”
Can Deniz Timur MBA ACC